Fırat Demirel
Sene, yanlış hatırlamıyorsam, 2008. Yirmi beş yaşında bir çocuk olarak erken gelen başarının büyüsüyle çok göz önünde olduğum yıllar… Taksim’de İstanbul Baro’sunun internet sansürleriyle ilgili düzenlediği bir toplantıda konuşmacı olarak davetliyim. O gün orda benden daha genç tek bir kişi varsa, o da bana “merhaba” diyip yaklaşan cesaretli, genç Fırat Demirel… Gözündeki ışıktan ve meraktan, orda “iş” için olmadığını ve gerçekten öğrenmek, anlamak ve yazmak niyetinde olduğunu görüyorum.
İşini severek yapan insan sayısı azdır, ve o insanlara bayılırım. İşte o yüzden o gün orda Fırat benim aklıma kazınıyor.
Hızla ileriye saracak olursak, Fırat bugün Türkiye’nin benim bildiğim en kapsamlı internet araştırma kitabı olan Geleceği Görenler’i yayınlamış durumda, ve bu çalışmasıyla genç kuşaklara da önemli bir hizmette bulunmuş vaziyette.
Bu bazıları için Fırat’ın ilk eseri, onla ilk tanışma kaynağınız olacak. Ama benim inancım, onun adını daha çok duyacaksınız. Çünkü, daha önce de söylediğim gibi, O gerçeğin peşinde, ahlaklı, ve işini seven birisi.
Bu süreçte beni bir “terapist” gibi dinlediği için Fırat’a teşekkür ediyorum. Onla yaptığımız röportaj benim için de bir geçmişe dönüp aynaya bakma fırsatı oldu. Umarım paylaşımlarım okurlara faydalı olur.
Gazetecilik/yazarlık çok önemli bir zanaat. Fırat’a dedikodudan, kendi ilişkilerini kayırmaktan, ve sansasyondan uzak gerçeğin peşinde nice kitaplar/dergiler/makaleler/köşeler/bloglar yazmak nasip olsun. Fırat için ufak, ekosistem için büyük bir adım…
PS: Fırat’ın kitapla ilgili kendi değerlendirmeleri de göz atmaya değer.